Son yıllardaki gelişmeler hayvan sağlığını korumadan toplum sağlığının korunamayacağı gerçeğini açıkça ortaya koymuştur.Dünyanın her yerinde veteriner hekimlik koruyucu hekimliğin öncü mevzisidir.Veteriner hekimlerin mesleklerini toplum yararına icra edebilmesi;diğer etkilere açık kalmadan,salt mesleki kurallar içerisinde yapılması ile mümkündür.
Mevcut durum nedir?
1984 yılında Tarım Bakanlığı’nda yapılan reorganizasyon ile ‘Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’ kapatılmış, veteriner hekimlik, hekim olmayan diğer meslekler ile bir tutulmuş, mesleğimiz hiç haketmediği bir noktaya getirilmiştir.Gelinen noktada ise toplum sağlığı için çalışan ama sağlık sınıfından sayılmayan bir meslek olduğumuzdur.
Yapılması gerekenler nelerdir?
Tüm meslek örgütlerimizle,özerk yapılı veteriner teşkiletlenmasının bir gereklilik olduğu sürekli gündemde tutulmalıdır.Talebimizin ne kadar haklı olduğunu TBMM tarafından onaylanan ‘Uluslararası Cenevre Veteriner Hekimliği Anlaşması’ tarafından belirlenmiştir.
Cenevre anlaşmasının 3.maddesinin 1.fıkrasında da yazıldığı gibi;Veteriner Hekimlik hizmetleri özerk bir şekilde devletin en üst makamına bağlı,Veteriner Hekim yöneticiler tarafından idare edilmelidir çünkü salgın hastalıklar uluslararası bir sorumdur ve dolayısıyla insanlığın geleceğini ilgilendiren kararların mesleki kurallar içerisinde alınması bir zorunluluktur.Koruyucu hekimliğin birinci basamağının veteriner hekimler olduğu tüm dünyada kabul gören bir gerçektir.Bu yüzden mesleki özerklik Veteriner Hekimliğin vazgeçilmezdir.
Özerk yapılı bir Veteriner Hekim Teşkilatlanması kurulması toplum sağlığının tesisi için olmazsa olmazdır. Bu yapılmadığı sürece üreticinin korunması,hayvancılık ile ilgili sorunların da giderilmesi mümkün değildir.
Veteriner Hekim yetkilerini kullanan bir bakanlık değil, Veteriner Hekimlerin yetkilerini kullanabildiği özerk bir teşkilatlanmanın ivedilikle savunulması mesleğimiz ve toplum sağlığı için elzemdir.